acaip. çok acaip. dayı oldum. ufacık bir şey geldi yanımıza. daha ellerini bile bilmiyor, parmaklar karman çorman. hiçbir şey bilmiyor. yemek veriyorlar ağzına, hoşuna gitti yutuyor. hiç, hiçbir şey bilmediğin oldu mu? olmuş, farkında değilmişsin. çocuk sadece ağlıyor her fırsatta. ne oluyor ulan der gibi. ağlıyor, nefes aldığını biliyor ve ciğeri acıyor belki. herşey berbat, alışmadığı gibi. etrafında insanlar var, annesi, babası, anneannesi, babaannesi, dedesi, halası, amcası, teyzesi, dayısı, en yakınları. ama o ağlıyor çünkü bisürü insan var ona bakan. belki daha görmüyor bile gölgeleri dışında. nereye geldim ben böyle! ben de olsam ağlarım. kim bunlar farkında değilim ki, insan var bir sürü. dehşete kapıldım. benim yaşadığım herşeyi yaşayacak. hatırladığım herşeyi o da geçirecek. hayatımda hatırladığım her şeyi. çoğu zaman neden geldim diyecek. kafasına sıkmak isteyecek ama yapamayacak korktuğu için. korkuyor herşeyden. korkacak da. insanlardan korkacak. nerede olduğunu hiç bilmeyecek. geçiştirecek, boşverecek, kendi kafasını yiyip bitirecek. delinin teki olmazsa ne olayım. bir insanın delinin teki olmamasını anlayamıyorum. yalan arkadaşlıklar, gerçek ölümler, uzak kalmalar, yıpranma, uykusuzluk, hepsini yaşayacak. dehşete kapılıyorum. çok küçük. ölüğümde arkamdan en çok ağlayacak kişiyle tanıştım. ben öyle yapmıştım. bunu biliyorum işte.
No comments:
Post a Comment