Sunday, October 23, 2011

lanet olsun ki

sen akıllı bir insansın. bunda bu kadar anlaşılmayacak, şaşırılacak bir şey yok. herşey doğal seyrinde gelişiyor. ilginç bir durum yok. kızla erkek tanışır, yemek yerler, içerler, bir yerlere giderler, muhabbet ederler, gülüp eğlenirler, film izlerler, birlikte planlar yaparlar. erkek yalnızdır, kız da öyledir sanıyordur. ondan hoşlanır. sonra arkadaşlarını kızdırmak pahasına bir gece bütün planlarını alt üst ederek kızla zaman geçirebilmek için onun bulunduğu yere gider ve onu başka bir erkekle görür. kız yanından onu görmeden geçer gider. erkeğin morali bozulur, canı sıkılır ve kızdan uzak durmaya karar verir. hepsi bu. çok doğal bir akış. anlaşılmayacak bir şey yok. bu sıradan bir durum bir erkek için. aslında "anlamak" diye bir durum da olmamalı bu halde. anlaşılması gereken bir şey yok çünkü doğal bir akış var işin içinde. doğru kelime "bilmek" olmalı. insanlara konuşarak bile bir şeyler anlatmak kolay değil. illaki kafalarına odunla vurmak gerekiyor. konuşmadan bile bir şeyler anlatmaya çalışmaksa boş işler oluyor işte. ama bu doğal akışın biliniyor olması her zaman umuttur. bilmeyenlerin olması, yada doğal olanın birbirlerinin üstüne atlamak olmadığını bilmeyene denk gelmek, sonucunda uzak durma yollarını bulmayı getirir. erkek için bu sefer yanlış bir şey yapmadığını bilmek iç rahatlığı getirir, kızsa umursamıyordur zaten. sonunda güzel geçen 2 hafta kalır geride. ve hayat devam eder bu döngüde sürekli.

No comments: