Hah! Herkes kendi halinde. İşte bu yüzden hayatı... Hah! Hayatmış. Hadi oradan.
Gerçekçi olalım arkadaşlar. Herkes kendi durumuyla ilgileniyor. Bu sosyal ortam zırvalarının hepsi hikaye. Karşılaştığınız kişiye nezaketen "nasılsın" diyoruz, biliyorum, biliyorsunuz. Ben de yapıyorum bunu. Bir nevi mecburiyet. Ne konuşabilirsin ki? "Nasılsın?", "İyiyim"... "İyi değilim" mi dedi yoksa? Sürpriz. Yapmayın etmeyin, umrunuzda olmadığını biliyor. "Neden iyi değilsin?" diye sormanız bişeyi değiştirmeyecek. Ona yardım edemeyeceksiniz, dertleriniz onunkinden fazla, çünkü size ait. Anlatsa bile sorunu sizi aşacak, bir yararınız dokunmayacak, kendi dertlerini çözmekte beceriksizken sizinkileri nasıl çözebilsin ki? Zorlamanın bir faydası yok. Bırakın boşverin. Kimse kimseye yardım edemez, herkes kendi halinde. Büyük dertlerimiz var hepimizin ve başkalarıyla ilgilenemeyecek kadar aciziz. Ayda 1 defa yüz yüze geldiğin birinin sana herhangi bir konuda yardım edemeyeceği açık. Nezaketen "nasılsın" der. Yüzüne bakıp gül, iyi olduğunu söyle. İstediği şey o. "Sanki çok mu umurunda" diye içinden geçirsen de söyleyemezsin bunu. Eğer gerçekten sorununuza çare üretebileceğini inanıyorsanız durumun üzerine gideceksiniz ve sonuçta herhangi bir yardımı olamayacağını anladığınız ana kadar şahıs sizden ve dertlerinizden sıkılmış olacak. Bu durum otomatikman tanıştığınız kişinin "siz istediğiniz an" sizden nefret edeceğini gösteriyor. Yapıyor olduğunuz şey sıkıntınızı "gerçekten" paylaşmak. Derdinizi anlayacak ve çözüm üretemeyeceğini görecek. Çözüme umut olacağı fikrini aklınıza soktuğunuz zaman anlatmaya devam edeceksiniz ama karşı taraf bunu çözemeyeceğini farkettiği için bir süre sonra sıkılacak. Sonuç belli. Şartları baştan kabullenmekte hiç bir sakınca yok o zaman. Hatta faydası da olabilir belki! Ne olacaksa! Sorunları çözemeyiz. Uğraşırız kendi kendimize ama bu matematik değil. Kesin bir çözümü yok. Lanet olası "hayat". Saçma sapan. Nezaket halini kenara bırakıp gerçekliğe geçebilsek daha güzel anlaşabilicez ama bunu kaç kişi kaldırabilecek ki?
Gerçekçi olalım arkadaşlar. Herkes kendi durumuyla ilgileniyor. Bu sosyal ortam zırvalarının hepsi hikaye. Karşılaştığınız kişiye nezaketen "nasılsın" diyoruz, biliyorum, biliyorsunuz. Ben de yapıyorum bunu. Bir nevi mecburiyet. Ne konuşabilirsin ki? "Nasılsın?", "İyiyim"... "İyi değilim" mi dedi yoksa? Sürpriz. Yapmayın etmeyin, umrunuzda olmadığını biliyor. "Neden iyi değilsin?" diye sormanız bişeyi değiştirmeyecek. Ona yardım edemeyeceksiniz, dertleriniz onunkinden fazla, çünkü size ait. Anlatsa bile sorunu sizi aşacak, bir yararınız dokunmayacak, kendi dertlerini çözmekte beceriksizken sizinkileri nasıl çözebilsin ki? Zorlamanın bir faydası yok. Bırakın boşverin. Kimse kimseye yardım edemez, herkes kendi halinde. Büyük dertlerimiz var hepimizin ve başkalarıyla ilgilenemeyecek kadar aciziz. Ayda 1 defa yüz yüze geldiğin birinin sana herhangi bir konuda yardım edemeyeceği açık. Nezaketen "nasılsın" der. Yüzüne bakıp gül, iyi olduğunu söyle. İstediği şey o. "Sanki çok mu umurunda" diye içinden geçirsen de söyleyemezsin bunu. Eğer gerçekten sorununuza çare üretebileceğini inanıyorsanız durumun üzerine gideceksiniz ve sonuçta herhangi bir yardımı olamayacağını anladığınız ana kadar şahıs sizden ve dertlerinizden sıkılmış olacak. Bu durum otomatikman tanıştığınız kişinin "siz istediğiniz an" sizden nefret edeceğini gösteriyor. Yapıyor olduğunuz şey sıkıntınızı "gerçekten" paylaşmak. Derdinizi anlayacak ve çözüm üretemeyeceğini görecek. Çözüme umut olacağı fikrini aklınıza soktuğunuz zaman anlatmaya devam edeceksiniz ama karşı taraf bunu çözemeyeceğini farkettiği için bir süre sonra sıkılacak. Sonuç belli. Şartları baştan kabullenmekte hiç bir sakınca yok o zaman. Hatta faydası da olabilir belki! Ne olacaksa! Sorunları çözemeyiz. Uğraşırız kendi kendimize ama bu matematik değil. Kesin bir çözümü yok. Lanet olası "hayat". Saçma sapan. Nezaket halini kenara bırakıp gerçekliğe geçebilsek daha güzel anlaşabilicez ama bunu kaç kişi kaldırabilecek ki?
Benden nefret ettiğinizi biliyorum. Bunu sormayın artık. Böyle yaşamak daha güvenli. Direkt sonuca gidiyor.
No comments:
Post a Comment