Monday, July 21, 2008

Çanakkale yolunda otobüsteydim, içecek servisi yapıldı, kahve ve Eti Cin aldım. Kahvemi yaptım, bacak bacak üstüne attım, Brett Anderson'ın yeni albümü Wilderness'i dinliyordum. Elektrogitarsız durgun bir albüm. Bir anda kendimi 40 yaşındaki amcalar gibi hissettim, o anda kahveden dilim yandı, hemen arkasından da gözüm Eti Cin'in sırıtışına takıldı. Sırıttım, bacağımı indirdim, Brett'in albümünü değiştirdim. Eti Cin'in gamzeleri varmış.

No comments: